Edebini Takın Yemin Ediyorum Çok Yakışacak

4
1725

Adap/Edep kelimesi dilimize arapçadan gelmiş toplumların davranış ve yöntemleri ve bu yöntemlere uygun yaşanmasına denir. İnsani ilişkilerimiz bu iki kelimenin temelindeki görgü kurallarından süregelmesi veya uygulanması bizim doğru tercihimize bırakılıp belki ‘doğru’ bir zemine oturtulabilir.. Böylece zamanın alıp götürdüğü tüm güzellikleri ve ahir zamanın getirdiği tüm prangalardan kurtulabiliriz. Sahi hayatımızda ne çok pranga biriktirmişiz? Bizi bizden alacak kadar yozlaştırmış, ötekileştirmiş. Bizi örnek aldığımız selefimizden ayırmış, asgariye indirmiş, ucuz bir hayatı reva görmüş..

Bediûzzaman Said Nursi’nin şu sözü aklıma geldi :”Bir zamanlar Avrupa Osmanlıya gebeydi şimdi ise Osmanlı Avrupaya gebe.” Hüküm sahibiyken hüküm altında olduk. Bu gebeliğin sonucu değer yargılarımızı yitirdik. Farkında olmadan gençlik şarabının sarhoşluğuna kapılıp muazzam bir modernizme uyarak hızla açılan Avrupaist çıplaklıkta sınır tanımayarak mühtehcenlikte sınanmaya başlıyoruz. Neden mi maddesel evlilikler, gösterişli fotoğraflar,mutluluk paylaşımları, özel hayatın ayan beyan sergilenmesi, konuşulması ve ne yazık ki mahremiyetin yayılması.. Tüm bu olanlar bizi edebi olarak çökerttiği gibi ailemizi ve milletimizi de çökertiyor. Şurda şu soruyu kendimize sorabiliriz.. Biz bir yerlerde edebimizimi unuttuk ya da gözü yaratanın baktığı yeri gördüğünü mü unuttuk? Neyi unuttuk biz?.. Hak veriyorum nefse hakim olmak kolay değil ama asıl mesele zoru başarmaktır. Ben yaptığımız onca gösteriş ve yalan hayatımızın perde arkasında mutlu olduğumuzu zannetmiyorum en azından vicdanen. Çünkü yaptığımız tüm davranış ve yöntemlerimizin de bir iç disiplini vardır. Biz istediklerimizi kontrol edemezken ruhumuzun derinlerine işleyen vicdanımızın gölgesindemi kaldık yoksa köleleşmiş zihinlerimizin farkına mı varamadık. Bence varamadık çünkü farkında olmadan muhteşem bir köle oluyoruz.Etrafına baksana hayatından ders al birşeyleri kaybetmen için yaşamış olman gerekmiyor. Biz yaşanan bunca şeye toplumun davranışı demeyelim bazen toplumun getirdiği edepsizlikleride adap altında medeniyet diye yutuyoruz. Bütün ahlaksızlıkları bu kelime altında kullanıp kıskanma, vicdan, adap duygusunu yok ediyoruz. Daha sonra buna özgürleşme diyoruz.

Anlamıyorum… Biz müslümanlar için herşey belli bir ölçü ile belirlenmişken gelin görün ki aşırıcılık ve yapaycılık bize aitmiş gibi göstermek niye? Mahrem olarak korumamız gereken alanlar evimiz, yemeğimiz, yatak odalarımız neden sosyal medya yahut tv kanallarında alenen sergileniyor? Edebimiz mi yok yoksa gerçek edebi anlamak işimize mi gelmiyor?
Vesselam…

Paylaş
Önceki İçerikHayal Çarşısında Boş İş!
Sonraki İçerikÖğretmenler Günü (2018)
Dünyada bir iz bırakmak, güzel işler yapıp kalplere dokunmak, insanları zaman zaman düşündürmek, okumaya teşvik etmek, alıp başını çığ gibi büyüyen cehalete bir dur diyebilmek, sonraki nesillere ve şuankilere hatta kendimde dahil iyi birer insan olmanın neler gerektirdiğini bulmak göstermek, iyiliğin mutlaka birgün kötülüğe galip geleceği inancını büyütmek ve sorunun aslında ağaçta, gökyüzünde, yağmurda, karda, güneşte, ayda, duvarda değil insanlarda olduğunu ve herkesin, herşeyin değişebileceğini göstermek amacı ile yola çıkmış elinden geldiğince yazmaya çalışan sıradan bir birey. :)

4 YORUMLAR

  1. Bunların farkında olan az da olsa insan olması bile beni gereğinden fazla mutlu etti sanırım..
    Allah’ın izniyle insaniyetini, asıl varoluş sebebini az da olsa kaybetmeyenleri bulup bu yola iletiriz..*-*
    Vesselam.. ^_^

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here