FARUK ALDANMAZ
Hayatlarımıza dokunuşlar yapan gizli süper kahramanlar vardır aslında. Bizlere örnek olan, bizleri seven ve bir pusula gibi sürekli yol gösteren süper kahramanlardır hem de. Kimileri bunun farkına varır ve süper kahramanından iyilik, adalet, cesaret, güven, çalışkanlık en önemlisi de insanlık gibi var olmanın en temel kavramlarını alıp benimser. Kimileri farkına varmaz, üstelik kendisini pelerinlerinin altına evladıymış gibi alan bu kahramanları elinin tersi ile iterek bir ömür boyu sürecek dönüşü olamayacak karanlık yollara girer. Belki farkında olarak… Belki de farkında olmadan… Kimler bu süper kahramanlar? Bir insanın hayatına yön verebilecek güçte olan bu süper kahramanlar da kimler? Hayatlarımızın her evresinde ailemiz kadar yer alan, aslında kimi zaman annemiz, kimi zaman babamız, kimi zaman ağabeyimiz ve ablamız olan bu süper kahramanlar kimler ?
Kuşkusuz bu süper kahramanlar öğretmenlerden başkası olamaz. Olamazdı da. Onlarca yıl boyunca toprağa fidanlar ekerler, güneşe bakmayı öğretirler, su içmeyi öğretirler, büyümeyi öğretirler. Fırtınalarda dimdik durmayı devrilmemeyi öğretirler. Umutla yeşermenin yolunun sevgiden geçtiğini, sevginin gücünü gösterirler. Yıllar sonra o fidanlar kocaman ağaçlara dönüşürler. Gölgeler yapar, etrafa tıpkı kendileri gibi hayat verir dünyaya faydalı olurlar. Bunları gören öğretmenler gıpta ile bakarlar. Gururlanırlar. Etraftakilere bunları yetiştirebilmenin gururu ile gözleri ışıl ışıl bakarlar. Evet bizler birer fidanlarız. Tam da böyle yetiştirir öğretmenlerimiz bizleri. İnsan yetiştirmek gibi kutsal ve zor bir amacın içerisinde olan bu süper kahramanlarımız, birden fazla zorluklarla karşı karşıya kalmalarına rağmen yılmadan bu amaca devam ederler.
Bir fidan öylece yetişir mi? Kısa sürede filizlenir mi? Tabi ki hayır. Köy okullarındaki öğrencilerini ısıtabilmek için sabahın erken saatlerinde okula giden, odun kesip sobayı yakan öğretmenlere şahit olduk. Sırf o minik elleri üşümesin, kalem tutabilsin diye… İyi bir insan olabilsin diye. Kendisine ailesine, ülkesine faydalı olabilsin diye… Konuyu anlamadığımızda defalarca kez konuyu tekrar tekrar anlatan, hatta derslerden sonra fazladan saatlerce ders anlatan, emek veren öğretmenler gördük. Okul ihtiyaçlarını karşılayamayan öğrencilerine poşetlerce kitap, kalem, defter alan öğretmenlerin olduğunu duyduk defalarca kez. Yüz binlerce anneyi ve babayı ikna ederek kız çocuklarını okula getirten “Kızlarımı okutmam, evlerinde otursunlar” engelini balyozlarla toz duman eden koca yürekli öğretmenler var oldu hayatlarımızda. Bunca emek neden peki? Bunca yıl insan yetiştirme çabası neden peki?
Tabi ki bizler için. Sadece bizler için. Çünkü bilirler bir insan iyiliği, insanlığı, cesareti, güveni çalışkanlığı, sevgiyi benimseyince bütün bir topluma fayda sağlarlar. Saygının ve sevginin, adaletin, bilginin bir toplumu var ettiğini bilirler. Çağdaş bir toplumun bu denli büyük bir emeğin sonucunda oluşabileceğini görürler. Evet onlar geleceği görürler. İşte bu yüzden onlar bizlerin süper kahramanlarıdır… Hayatlarımıza dokunuşlar yapan, yön veren süper kahramanlar. Hep var olsunlar hayatlarımızda… Hep var olsunlar…
Başta benim hayatıma dokunuşlar yapan, böyle düşündürten öğretmenlerim olmak üzere, Tüm emektar öğretmenlerin ÖĞRETMENLER GÜNÜ kutlu olsun…